3 boyutlu lazer tarama (LİDAR – Light Detection and Ranging) gibi uzaktan algılama teknolojilerindeki gelişmeler inşaat mühendisliği uygulamalarına giderek daha çok katkıda bulunmaktadır. Yersel lazer tarama (TLS – terrestrial laser scanning) cihazları, saha araştırmalarına yeni bir boyut kazandırmış, kısa sürede yer bilimleri ve mühendislik uygulamalarında önemli bir yer edinmiştir.
Tarihi yapılar özelinde lazer tarama tekniği mevcut yapısal durumun belirlenmesi, belgeleme, yapı sağlığı izleme ve restorasyon çalışmalarında hızlı,ekonomik ve tahribatsız bir yöntem olarak öne çıkmaktadır. Bilindiği gibi, tarihi yapıların yapısal analizleri malzeme, geometri, yapım tekniği gibi belirsizlikleri barındırmakta ve restorasyon öncesi birçok disiplinin birlikte çalışmasını gerektirmektedir. Yapı davranışının belirlenmesinde, statik ve dinamik analizlere konu olacak sayısal model bu belirsizlikler sebebiyle dikkatle oluşturulmalıdır.
Lazer tarama yöntemi, karmaşık geometriye sahip yapılarda yapının üç boyutlu modelini bilgisayar ortamında hızlı ve gerçekçi bir şekilde oluşturmaya, böylece mevcut deformasyonları yapısal modele aktarmaya olanak sağlamakta, geometriden kaynaklanan belirsizliklerin önüne geçebilmektedir. Boğaziçi Üniversitesi, Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü, Deprem Mühendisliği Anabilim Dalı tarafından İstanbul’daki beş tarihi yapıda, koruma çalışmalarına katkı sağlamak ve alınan verileri deprem mühendisliği araştırmalarında kullanmak amacıyla, lazer tarama çalışmaları 2015 yılından beri her yıl tekrarlanmaktadır.
(Kaynak: Ercan ve Çaktı, 2017; Boğaziçi Üniversitesi, Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü, Deprem Mühendisliği Anabilim Dalı)